Mustafâ nurunu, alnında kodu,
Bil Habîbim nurudur bu nûr dedi.
Kıldı ol nûr, anın alnında karar;
Kaldı anın ile, nice rûzigâr.
Sonra Havvâ alnına, nakl etdi bil,
Durdu anda dahî nice ay ve yıl.
Şis doğdu, ona nakl etdi nûr,
Anın alnında, tecellî kıldı nûr.
İrdi İbrâhîm ve İsmâ’île hem,
Söz uzanır, ger kalanın der isem.
İşbu resm ile müselsel, muttasıl,
Tâ olunca Mustafâya müntekıl.
Geldi çün ol rahmeten lil âlemîn,
Vardı nûr, anda karâr kıldı hemîn.