Edeler dâimâ tahsît-i irfân, olular herbiri bir kâmil insân.
İlâhî eyledim sana emânet, kimse etmeye kasd-i hiyânet.
Edip sâlih amellerle mu’ammer, rızân et bunlara her ân müyesser.
Bu Dâ’îden edenler istifâde, irişe iki âlemde murâde.
Husûsâ Muhammed ve Mustafâya, rahmetler eyle bî-nihâye.
Ayırmadın cihânda birbirinden, ayırma hem cinânda birbirinden.
Olunca yâ İlâhî rûz-i mahşer, gele karşıma o iki birâder.
Mülâkat nasîb et Cennetde yâ Rab, ola yanımda her iki müeddeb.
Hele Muhammedin kalbi pür nûrdu, ledünnî bir ilmle konuşurdu.
Onbeş yaşındayken o fener söndü, hak âşıkları hep mecnûna döndü.
Kamu üstâdıma hem rahmet eyle, her birinin makamın Cennet eyle.
Cenâbından budur bir dahî maksûd, atâ kıl anı da, ey Hayyu Ma’bûd,
Bu günlerdir husûsâ ıyd-i edhâ, dolacak rahmetinle hâk-i Bathâ.
Bu günlerde açıkdır bâb-ı rahmet, düâmı red etme yâ Rab rahmet et.
Bu aşkla dökdüm gözyaşını bol bol, benim bu nevhamı sen eyle makbûl!