Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nın güftekarı, şair ve yazarıdır. İlk şiirlerini, İstanbul İdadisi’nde okurken yazdı. 20 Aralık 1873 senesinde dünyaya gelen ve 27 Aralık 1936 senesinde hayatını kaybeden Mehmet Akif Ersoy Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı’nın yazarıdır. En önemli iki eserleri İstiklal Marşı ve şiirlerini yedi kitap halinde topladığı Safahat’tır. İşte Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan Meâl-i Celîli 6 yazdığı sözleri..
O mü’minlere ind’allah ecr-i azîm var ki: Birtakım kimse-ler kendilerine «Düşmanlarınız sizin için kuvvetlerini top-ladılar; onlardan korkmalısınız» dedikleri zaman bu haberîmanlarını artırır da: «Allah’ın nusreti bize kâfîdir, o negüzel muhâfızdır! »derler.»
Şehâmet dîni, gayret dîni ancak Müslümanlık’tır;
Hakîkî Müslümanlık en büyük bir kahramanlıktır.
Cebânet, meskenet, dünyâda, sığmaz rûh-i İslâm’a…
Kitâbullâh’ı işhâd eyledim -gördün ya- da’vâma.
Görürsün, hissedersin varsa vicdânınla îmânın:
Ne müdhiş bir hamâset çarpıyor göğsünde Kur’ân’ın!
O vicdan nerdedir, lâkin? O îman kimde var? Heyhât!
Ne olmuş, ben de bilmem, pek karanlık şimdi hissiyyât!
O îmandan velev pek az nasîb olsaydı millette,
Şu üç yüz elli milyon halkı görmezdin bu zillette!
O îman ittihâd isterdi bizden, vahdet isterdi…
Nasıl «bünyân-ı mersûs» olmamız lâzımsa gösterdi.
Peki! Bizler ne yaptık? Kol kol olduk, târumâr olduk…
Nihâyet bir denî sadmeyle düştük, hâk-sâr olduk!
O îman kuvvet ihzârıyle emretmişti… Lâkin, biz
«Tevekkelnâ» deyip yattık da kaldık böyle en âciz!
O îman, farz-ı kat’îdir diyor tahsîli irfânın…
Ne câhil kavmiyiz biz müslümanlar, şimdi, dünyânın!
O îman hüsn-i hulkun en büyük hâmîsi olmuşken…
Nemiz vardır fezâilden, nemiz eksik rezâilden?
Demek: İslâm’ın ancak nâmı kalmış müslümanlarda;
Bu yüzdenmiş, demek, hüsrân-ı millî son zamanlarda.
Eğer çiğnenmemek isterseler seylâb-ı eyyâma;
Rücû’ etsinler artık müslümanlar Sadr-ı İslâm’a.
O devrin yâd-ı nûrânûru bî-pâyan şehâmettir;
Mefâhir onların târîhidir; ümmet o ümmettir.
Ki bir yandan celâdetler saçıp dünyâyı titretmiş;
Öbür yandan da insanlık nedir dünyâya öğretmiş.
Değilmiş böyle mahkûmiyyetin timsâl-i pâmâli!
Şevâhikten tenezzül eylemezmiş arş-ı iclâli.
«Tevekkül» vasfı, ancak onların hakkında ma’nîdâr:
Ki etmiş hepsi dünyâlar kadar âlâmı istihkàr.
Çekinmezmiş şedâid yağsa, aslâ, iktihâmından;
Zeminlerden ölüm fışkırsa dönmezmiş merâmından.
«Hakîkî Müslümanlık en büyük bir kahramanlıktır»
Demiştim… İşte da’vâm onların hakkında sâdıktır.
4 Eylül 1330 / 17 Eylül 1914