Denîz bîr îlîm îse,
Her damlasında hatırlanır, Kâbe,
Kâbe’de mîlyonlarca sahabe…
Zerreler mîlyonları,
Mîlyonlar damlayı,
Damlada tavaf var her sanîye…
Damla înkâr etse,
Zerrelerî durmaz.
ALLÂH (c. c) ALLÂH (c. c.) derler her sanîye…
Ey ruh ve öze hîzmet eden zerreler!
Varlığımın temellerî yokluktandır.
Duvar olmuşlar canıma, kanıma, ALLÂH(c. c.) ’ıma…
Her şey zerrelerîne kadar;
Zîkredîyorlarken ALLÂH (c. c) ’ı,
Nasıl ulaşabîlîrîm, ebedî îman ve îstîkamet düşüncesîne…
Ayet ayet konuşan, ey mukaddes KUR’ÂN!
Yaksan da benî sayfa sayfa,
Kurtulmak îçîn sana muhtacım…
Dîlemek îsterîm dîleyemem,
Nasıl dîleyebîlîrîm kî, dîledîğînden başkasını,
Tek bîldîğîm alın yazımsa,
Bîrî Cennet’în, dîğerî cehennemîn yolu…
Bîr yanda, kâînat ve sonsuzluk:
Dîğer yanda, însan îçîn mutlak ömür.
Bîr yanda, întîzam, dîğer yanda şîrk ve îsyan…
Bîr yanda, ALLÂH (c. c.) ’a secde eden kâînat,
Dîğer yanda secde zor gelmîş benlîğîme…
înkâr edersîn, tövbe etmezsîn!
Kâînat yoktandır, ya sen nesîn!
(Eskî Şîîrlerîmden:1990)