Bîrden fazla şıkkın var, bâtılla îlgîlîsîn,
Cennet neyîne gerek, Hak’tan nefret edersîn…
Hakîkat doğru yoldu, sen cehaletî seçtîn,
Rab’bînî dînlemedîn, doğruluğu reddettîn…
Hakk’a mecbur değîlsîn, sen hakîkatî reddet!
Madem îman etmezsîn, küfür île înkâr et!
İster hîdayete er îster dalâlete düş,
Dîledîğîne katıl, îster ruhunla gülüş…
Bîraz bâtıl îçînde, kul hakkını rezîl et!
Dünya cümbüş mekânın, ahîretînî terk et!
Nefsîn eğlenmek îster, oturak âlemîn var,
İbadet anlamazsın, harcanacak ruhun var…
Sankî ruhun öz değîl, nefsîne köle olmuş,
Tövbeyî unutturmuş, nefsîn sana baş olmuş…
Şeytanın da emreder, son nefeste pîşman ol,
Mahvolman onun emrî, dövün, yıkıl ve kahrol!
Bîr dakîka tutardı, tövbe îçîn zamanın,
Ardından temîz hayat, yolu Rab’be varmanın…
Sen günahkârı dînle, artık o tövbekârdır,
Rab’bîm vardır ve bîrdîr, hakîkat şıkkımızdır…
Ne başka bîr İslâm var, ne de başka peygamber,
Cennet güzellîk dolu, gel MUHAMMED(s. a. v.) ’e el ver.
(1995)