İnsanlar kaçışıyor, keneler kıstırıyor,
İnsanlar tartışıyor, keneler susturuyor…
Kırım’a uğramadan evde azalıyoruz,
Kırımlı kenelerle kırlarda kırılıyoruz…
Soktu mu hiç affetmez, bizim evcil kenemiz,
Isırılmayı ister laf yapan çenelerimiz…
Kırımlı düşmanlarımızla belki savaşacağız,
Tavus kuşlarımız var kenelerle çarpışacağız…
Nasılsa düşman belli Avrupa’dan geliyorlar,
Sayımız azalsın diye; bizi engelliyorlar…
Dedi ya Avrupa Birliği kapılarınızı artık açın,
İşte sonuç belli kenelerle geliyorlar kaçın…
Meclise de girdiler milletvekillerini ısırdılar,
Biz size ne ettik de, kenelerle ısırdılar…
Yunanistan’a uğradılar, biz Türkleri soktular,
Niçin biz sokuluyoruz, batılıyı sokmadılar…
70 milyonuz derken, nüfusumuz düşmekte,
Dolaşamaz olmuşuz, keneler üşüşmekte…
Kapım, bacam kapalı paçam çorap içinde,
Evde tavuk beslerim, tek gözüm de nöbette…
Düşmanlar dost oldu, Kırımlı kene varken,
Rab’bim ne olur affet gönderme bizi gençken!
Pire tozlarına batıp, tavus kuşlarıyla mı?
Yatağımızda sülünler, ahırlarda mı uyuyalım?
Son çare kaçmayalım kenelerle anlaşalım,
Saçlar ve sakallar, keneli mi yaşayalım?
Kırım’a girelim de keneleri mi vuralım?
Geleceğimiz için, kenelerle mi savaşalım?