Dünya’ya niçin geldik, bu dünya ne için var?
Peygamber ısrar eder, ALLÂH(c. c.) birdir, ALLÂH(c. c.) var!
İrade sahibiyiz, ilim sınırımız sonsuz!
Başıboş olmuş olsak, tat alınamaz onsuz!
Karşılığında ödül, olmalı bir imtihan,
Cehennem veya cennet, kaybedenle kazanan…
Yetkiler elimizde, çünkü iradeliyiz,
Acımasızlıkta bile en ilerisiyiz…
Kurnaz olabiliriz, tilkileri geçeriz,
Canavarlık yaparız, canavarı yeneriz…
Rab’bim ki merhametli, insanlığı düşünmüş,
Peygamberler göndermiş, kulunu düşündürmüş…
Aklımıza bıraksaydı, ileri gidemezdik,
İleriyi göremez, ALLÂH(c. c.) ’ı sezemezdik…
Yaratıcıyı anmaz, kötülüğe sapardık,
Kötülükler tat verir, taşlara tapınırdık…
Ölümü bilemezdik, öteyi göremezdik,
Birbirimizi anlamaz, yaşamı sevemezdik…
Peygamberden Hak razı, insana tek modeldir,
Taklit edilmesinde, kulun evrenselidir…
Hidayet ve hakikat, peygamberle bulunur,
Onu izlediğinde, cennet yerimiz olur…
Hâlleri, emirleri, daima tek örnektir,
Sözleri ve işleri, bizlere hidayettir…
Peygamberleri izler, kitapları okuruz,
Peygamberlerle yalnız, doğrularda oluruz…
Kitapları emreder, vicdanı, merhameti,
Hadislerle, sünneti, örnektir şahsiyeti…
Yaratıcının emri, kendisini tanıtmak,
Bütün kulları için, emirleri anlatmak…
Tesadüf savunanlar, niçin aldanmaktalar?
Tek yaratıcımızı, hiç anamamaktalar…
Resul diyor, “Kendi kendine yaratılamaz! ”
Bilim diyor, “Tesadüf ile hiç açıklanamaz! ”
Din diyor: “Bu kâinat sahipsiz hiç olamaz! ”
Şeytan bile savunmaz, yoktur tanrıtanımaz!
İlmin sonu görünmez, dinler hiç aldatmıyor,
İnancımız korunuyor, duam cevaplanıyor…
Ezanlar okunuyor, namazlar kılınıyor,
Örnek olma aşkımız, bizi güçlendiriyor…
Bir anda öldürülüp ve diriltileceğiz…
Zaman henüz varken, kâfir gitmemeliyiz…
(1994)