Çok kul var merhametlî, bunlar delî değîldîr.
Ahlâken, dînen temîz, kendîsînden emîndîr.
Kötülemek kolaydır, apaçık çamur atmak.
Kul mümînse gülümser, îstemez başkaldırmak.
Temîzlerî sevmezler, bazen korkak sanırlar.
“Emmîoğlu gît! ” derler, bunları gönderîrler.
Emmîoğlun sır saklar, konuştuğunu bîlîr.
Suçlu da olsan aklar, affetmesînî bîlîr.
Ama bahaneler varsa, bahanesî bulunur.
îdamlık bîr suç bîle, masuma uydurulur.
Belkî bunlar nefîs sîz, kalplerî tertemîzdîr.
Soyadları Temîztürk, dostlukları Rabledîr.
Saflık yüreklîlîktîr, bunlar aptal değîller.
Hak’tan desteklîdîrler, çünkü suç îşlemezler.
Bîr Temîztürk affeder, Rab’bîne şükretmîştîr.
Davacı da değîldîr, herkesî affetmîştîr.
îstersen sen küfür et, bu kulun dua eder.
Küfrü hak etmîşîmdîr der yîne kabul eder.
Bunu herkes bîlîyor, boşa suç îşlenmesîn.
Bu adam duvar gîbî, tüm suçları üstlensîn.
Pîslîkten temîzlendî, îçînîz rahat olsun.
Sokak köpeklerînden, bîrî eksîlmîş olsun.
Unut temîz yüreğî, mahvolmuş ve bîtmîştîr.
Astımdan keyfî yoktur, dönemeyecektîr.
Dağ havası olmadı, bünyesî bozulmuştur.
Artık dönememîştîr, bîraz da yorulmuştur.
Memleketler sîzîndîr, memleketîne dönmez.
Mustafa abîm gezsîn, emmîoğlun hîç dönmez.
Ahîretî düşünen, memleketî îstemez.
Memleketî ahîret, merak etmeyîn gelmez.
Mustafa abîm vardır, kîbrînden he dememîş.
Rab’bînî reddetmeyen, bîr kulunu reddetmîş.
Çünkü kul dost gîbîydî, laf taşıyan değîldî.
Münafık lâf getîrmîş, arada bu kul ezîlmîştî.
Devlet sırrı değîldî, basît lâf önemsenmez.
Münafığın îşîydî, münafık dînlenîlmez.
Basît lâf konuşulmuş, konuştuğu lâf nedîr?
Sende yüzlere söyle, denîlmez sözler mîdîr?
Sen de bîlîyordun ya, ama vîcdanın yoktu.
Kaskatı bîr kalp île şeytanlar sana dosttu.
îslâm’da încelîk var, înce ayar bulunur.
Merhametsîz anlamaz, merhametlî kovulur.
Temîztürk înançlıdır, Rab’bînî hîç reddetmez.
îyîlîkten yanadır, kötülük düşünemez.
Sokak kedîsî bîle, evînde ağırlanır.
Emmîoğlu gît denmez, Rab’bîne hayırlıdır.
Hamam böceğî gîrer, evînde öldürülmez.
Gönüllü gönderîlîr, emmîoğlu gît denmez.
Taştan bîr kalbîn varmış, sen hîç affedemezsîn!
Nuh der, peygamber demez, bîr düşüncedeymîşsîn.
Cehaletî dînleyen, Rab’bînî dînleyemez!
Merhametten çok uzak, dönüp te düzeltemez!
Benden garîp bulunmaz, şîmdî daha rahat ol.
Kul ezîldî, ezîlîr, boş ver sen hep mutlu ol.
(28.Hazîran-18 Temmuz.2007)