Mevlana Celaleddin-i Rumi 13.yüzyılda yaşayan büyük bir islam alimiydi. 1207 ile 1273 yılları arasında yaşamıştır. Hayatı, kişiliği, eserleri, felsefesi, tasavvufu binlerce kişiye konu olmuş, binlerce kitap yazılmıştır. En önemli eseri olan mesnevi dünya’nın birçok yerinde okutulmuş ve en çok çevirisi yapılan eserlerden biri olmuştur. Aslında mesnevi uzun yazıların yazılmasına elverişli olan, divan şiirinde bir nazım türüdür. Yani Mevlana şiirleriyle’de şair yönüyle de pek dikkat çekmiştir. O ruhunu teslim ettiği zaman sevdiğine, yani Allah’ına kavuşacaktı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. İşte onu ölümsüzleştiren Mevlana hazretleri tarafından kaleme alınan ve yazılan ne mutlu o güne ki, uçacağım o dosta sözleri..
Gecelerî sözüm bu, düşüncem bu günlerdedîr;
Gönlümün cezbesînden gafîl oldum nîcedîr.
Nereden gelmîştîm ben ve gelîşîm ne dîye?
Ülkemî göstermezsen bu gîdîşîm nereye?
Nîçîn yarattın benî; bîr derîn hayretteyîm,
Benî yaratmandakî gayeyî ne bîleyîm?
Sadece yakînîm var en ulvî âlemdenîm,
Eşyamı toplayarak oraya gîdeceğîm! …
– Şu toprak âlemine nasıl düşmüşsem öyle-
İki-üç günlük kafes takmışlar bedenime…
Benimle ilgisi yok bu toprak âleminin,
Bülbülüyüm ilâhî, o esrâr bahçesinin!
Ne mutlu o güne ki, uçacağım o dosta,
Ve kanat çırpacağım varmak için yanına…
Zira biri var, biri; söz dinler kulağımda,
Hem söz söylüyor, hem gizlenmiş ağzımda!
Kimdir bu gözlerimden öyle dışarı bakan?
Söyler misin kim, beni gömlek diye giyen can?
Eğer bana yol, konak göstermiyorsan buradan,
Bir nefes dem süremem tende ey ruh-ı revân!
Kavuşma meyini ver, tâ ebed zindanına,
Kırayım her tarafı, sarhoşça, şamatayla…
– Gidemem… İsteğimle gelmedim ben buraya,
Getiren götürecek, o güzel vatanıma…
Kendiliğimden şiir söylediğimi sanma;
Tek kapı bile çalmam uyanık olduğumda!
Eş Şems! Eğer yüzünü gösterirsen sen bana,
Bu murdar teni kırar, atarım bir tarafa…