Mevlana Celaleddin-i Rumi 13.yüzyılda yaşayan büyük bir islam alimiydi. 1207 ile 1273 yılları arasında yaşamıştır. Hayatı, kişiliği, eserleri, felsefesi, tasavvufu binlerce kişiye konu olmuş, binlerce kitap yazılmıştır. En önemli eseri olan mesnevi dünya’nın birçok yerinde okutulmuş ve en çok çevirisi yapılan eserlerden biri olmuştur. Aslında mesnevi uzun yazıların yazılmasına elverişli olan, divan şiirinde bir nazım türüdür. Yani Mevlana şiirleriyle’de şair yönüyle de pek dikkat çekmiştir. O ruhunu teslim ettiği zaman sevdiğine, yani Allah’ına kavuşacaktı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. İşte onu ölümsüzleştiren Mevlana hazretleri tarafından kaleme alınan ve yazılan Rubai 97 465 sözleri..
465
Göğsünün îçîndekînî gerçek gönül sanan kîmse,
Hak yolunda îkî üç adım attı daherşey oldu bîttî sandı
Aslında tesbîh, seccade, tövbe, sofuluk, günahdan sakınma bunların hepsî yolun başıdır.Hak yolcusu aldandı da, bunları varacağı yer sandı.
97
O eşsiz, parlak incinin hayali, gözümün önüne geldi.
O anda kendimi tutamadım, ağlamaya başladım.
Gözyaşlarım akarken içim yanıyordu.
Heyecandan şaşırmıştım.Gizlice gözümün kulağına dedim ki;
biliyormusun? ‘Gelen konuk, çok değerlidir, çok azizdir’
Ona bol bol aşk şarabı sun.