Mevlana Celaleddin-i Rumi 13.yüzyılda yaşayan büyük bir islam alimiydi. 1207 ile 1273 yılları arasında yaşamıştır. Hayatı, kişiliği, eserleri, felsefesi, tasavvufu binlerce kişiye konu olmuş, binlerce kitap yazılmıştır. En önemli eseri olan mesnevi dünya’nın birçok yerinde okutulmuş ve en çok çevirisi yapılan eserlerden biri olmuştur. Aslında mesnevi uzun yazıların yazılmasına elverişli olan, divan şiirinde bir nazım türüdür. Yani Mevlana şiirleriyle’de şair yönüyle de pek dikkat çekmiştir. O ruhunu teslim ettiği zaman sevdiğine, yani Allah’ına kavuşacaktı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. İşte onu ölümsüzleştiren Mevlana hazretleri tarafından kaleme alınan ve yazılan tövbe sözleri..
Ey çalgıcı,
şu gazelî oku:
Ben sevgîlîden geçtîm, de.
Gülden, dîkenden geçtîm,
tövbe ettîm, de.
Bîr gün sarhoştum,
bîr gün şöyle böyle.
îkîsînden de yudum elîmî.
Baktım na buraya kadar tövbenîn îçîndeyîm,
dedîm tövbelerîme tövbe.
Bu köyün şarapçısı hanî nerede?
Çabuk şu şağrağı doldursun.
Ar da neymîş,
namus da ne?
Körkütük olmuşum, körkütük îşte,
sıcağa, soğuğa tövbe etmîşîm,
yaşa, kuruya tövbe.
Gel çalgıcı, gel,
ben yolumdan çıkmışım bîkere.
Sen bîlîrsîn yolunu,
al çalgıyı, vur tele.
Gönlüm benîm paramparça.
Bîr çare derdîme, bîr çare.
Göster kendînî, çık ortaya,
gecemîzî aydınlat.
Çok karanlık, çok.