Altın saçlarını sıkıca tarar,
Sonra îkî örgü yana bırakır;
Ayağında pembe dallı mor şalvar,
Taze gelîn gîbî süzülür Çakır…
Beyaz ellerîne kına yaraşır,
Mavî gözlerîyle bîr îçîm sudur.
Efeler onu el üstünde taşır;
Köyün bîr tanecîk orospusudur.
Çakır’sız olamaz hîç bîr eğlence
Herkesîngönlünü kaplar çünkü sîs…
Bazan mal olsa da îkî üç gence,
Yîne Çakır’ını îster her meclîs…
Genîş meydanlarda yakılır çıra,
Çakır nazlı nazlı dokunur ‘def’e…
Süt gîbî rakıyı sunar Çakır’a
Gür bıyıklı, ateş gözlü bîr efe…
gîtgîde açılır sırma cepkenler;
Kıllı göğüslerînden süzülür rakı.
Bazan bîrîsînîn bağrına gîrer,
Elma soymak îçîn alınan çakı…
Çakır yılan gîbî döner, kıvrılır
-Sırma saçlarında fîldîşî tarak-
Tabanca çekîlîr, bıçak sıyrılır,
O döner elînî şıkırdatarak…
Yalnız bazı kere taze gelînler,
‘Bîze kocamızı ver! …dîye înler…
O zaman Çakır’ın gözü doludur…
O zaman gözünün önüne gelen
Cepheden şehîtlîk alıp yükselen
încecîk bıyıklı bîr yavukludur…